“Çocuğa ceza vermek, söz konusu olayı meşrulaştırmaktır.”

7 Ekim 2015 Çarşamba

Türk toplumunun sevgisizlik sorunu var
Yaklaşık 500 velinin izlediği sempozyumda Dr. Özgür Bolat konuşmasına, “Başarılı insanlar her zaman mutlu değil, mutlu insanlar her zaman başarılı değil.” sözleriyle başladı ve sonrasında bir insanı hem mutlu hem de başarılı yapan faktörlerin neler olduğunu anlattı. İnsanları mutlu eden şeyler arasında sosyalleşme, çocuklar, TV izleme, dinlenme, egzersiz, yemek yeme gibi unsurların yer aldığını söyleyen Özgür Bolat, içsel motivasyonu yüksek olan insanların hem mutlu hem de başarılı olma olasılığının çok daha yüksek olduğunu belirtti. Türk toplumunun sevgisizlik sorunu olduğunu söyleyen Özgür Bolat ülkemizde çocukların yüksek onay, başarı, statü, para, mevki gibi dış kaynaklı motivasyonlara yönelik yetiştirildiğinin altını çizdi ve dışsal motivasyon arttıkça yaşamsal doyumun azaldığını belirtti.

Yaşamdaki ve toplumdaki kabulünü iç kaynakları ile sağlayanların çok daha mutlu olduğunu söyleyen Özgür Bolat, kişinin iç kaynaklarını oluşturan öğeleri ise kimliği, değerleri, prensipleri ve ilişkileri olarak sıraladı.

Övgü, anne-çocuk arasında samimiyetsiz bir iletişim ve bağımlılık yaratıyor
Dr. Özgür Bolat konuşmasında Türk ailelerinin çocuk yetiştirirken sıkça başvurduğu ceza, övgü, ödül mekanizmalarının sakıncalarına değindi ve ailelerin neler yapması gerektiğini anlattı. Çocuğa, hatalı davranışının sonucu olarak ceza vermenin yarar sağlamadığını belirten Özgür Bolat, “Çoğu ailede kural yok, kural olsa dahi değeri yok, anne-baba pek çok konuda hem fikir değil ya da kurallar çocuk açısından anlaşılabilir değil.” sözleriyle ceza sisteminin neden işe yaramadığını ifade etti. Çocuğa ceza vermenin, söz konusu olayı meşrulaştırdığını belirten Dr. Özgür Bolat ceza, ödül ve övgü konusundaki görüş, uyarı ve önerilerini şöyle sıraladı:

• Ceza yerine kurallar koymak ve davranışın bedelinin ödenmesi, çocuğun iç kontrol odaklı yetişmesine olanak sağlar.
• Bedel, söz konusu davranışın doğal sonucudur.
• Öz güvenin temelinde iç kontrol vardır. Bu, çocuk için “Hayatta olup bitenler benim davranışlarıma bağlı” duygusunu yaratır.
• Ödül çocuk için dış motivasyon aracıdır. Ödülle deneyim sağlayabilirsiniz ancak davranışı devam ettiremezsiniz.
• Övgü, anne-çocuk arasında samimiyetsiz bir iletişim ve bağımlılık yaratır. Bu bağımlılık ihtiyacını daha sonra sürekli karşılamanız gerekir.
• Övgü, çocuktan “Hayatımın kontrolü bende” duygusunu alır.
• Çocuğunuzun öz değerlendirme yapmasına fırsat verin. Yaptıklarına tanıklık edin.
• Çocuğunuza özerklik tanıyın. Geribildirimde bulunun. İlgi soruları yöneltin.
• Çocuğunuza gerçek bir sevgi ile yaklaşın.

Anne-babaların çocuklarıyla kuracakları sağlıklı iletişimin kodlarını bu şekilde sıralayan Dr. Özgür Bolat, bu yaklaşımla yetişen bir çocuğun “Değerliyim ve hayatımın sorumluluğunu alabilirim.” duygusu ile yaşamda mutlu ve başarılı bir birey olarak yer alacağını ifade etti.