HABERLER
HABERLER
Türkiye İş Bankası A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince: “Metotlu çalışan insan, kimseye mahcup olmaz.”
12 Eylül 2013 Perşembe
Eyüboğlu Eğitim Kurumları 2013-2014 Eğitim-Öğretim Yılı “İlk Ders Açış Konuşması”nda, Türkiye İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince, yaklaşık 500 öğrenci ile bir araya geldi. Ersin Özince iki saate yakın süren konuşmasında tarih ve ekonomiden örnekler vererek, globalizasyon ve rekabetin önemine değindi.
Konuşmasının başlangıcında İstanbul’un ev sahipliği yaptığı Osmanlı ve Bizans İmparatorluklarının, özellikle ekonomik nedenlerden sona erdiğini belirten Ersin Özince, Osmanlı İmparatorluğu’nun bütün finansal işlerinin asırlar boyunca yabancılar tarafından yürütüldüğünü, Osmanlı Bankası’nın bir Fransız bankası olarak devletin parasını bastığını belirtti.
“Tam 50 yıldır National Geographic dergisi alıyorum.”
Kendisini hiçbir şekilde “bankacı” olarak tanımlamayan, sadece Atatürk’ün kurduğu bir Cumhuriyet kurumuna 35 yılını verdiğini belirten İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince konuşmasında zaman zaman kendi okul yıllarına geri döndü. Lise döneminin; hayatın, bilgi ve bilime en çok anlam verilecek dönemi olduğunu ifade eden Özince, o yıllardan gelen bir alışkanlıkla tam 50 yıldır National Geographic dergisi almasını, kendi yaşamından bir örnek olarak öğrencilerle paylaştı.
Ersin Özince buna bağlı olarak kendi öğrencilik yıllarından önemli bir anekdotu da öğrencilere aktardı. İngilizce Science dersi hocasının “Bilginin bilinmeyenle teması, bilginin çevresinin bilinmeyenle teması kadardır. Bir başka deyişle bilgi, çevresi kadar bilinmeyenle karşılaşır. Bilgi büyüdükçe, bilinmeyenle temas artar.” sözlerini aradan geçen uzun yıllara karşın unutmadığını belirtti.
Konuşmasında ayrıca Türkiye’nin global rekabet açısından konumunu değerlendiren Ersin Özince, İş Bankası olarak yaptıkları bir araştırmanın verilerini de öğrencilerle paylaştı. Türkiye’nin rekabet gücü ile ilgili bir araştırma yaptıklarını belirten Ersin Özince, Türkiye’nin gelişmekte olan ülkeler arasındaki üretim payının sadece 1,4 oranında olduğunu belirtti. Türkiye’nin henüz sofistike ürünler üretemediğini ifade eden Ersin Özince, “Ürettiğiniz mala akıl katıp belli bir bedel karşılığında satıyorsanız, siz bilgi yoğun rekabet eden ileri sanayi ülkesi oluyorsunuz. Türkiye ise bugün, sanayileşmekte olan, kalite ve fiyat rekabeti yapan bir ülke konumundadır.” dedi.
“Atatürk’ün bir kitap yazdığını biliyor musunuz?”
Ersin Özince konuşmasında sık sık Atatürk’e ve O’nun yaptığı çalışmaların önemine de değindi. “Atatürk’ün bir kitap yazdığını biliyor musunuz?” sorusuna, öğrencilerin “Geometri kitabı” yanıtını vermesinden büyük mutluluk duyan Ersin Özince, bugün kullanılan yaklaşık 40 geometri teriminin Atatürk tarafından türetildiğini belirtti. Öğrencilere Atatürk’ün manevi mirası ile ilgili yazıyı okumaları tavsiyesinde bulunan Ersin Özince ayrıca, Atatürk’ün, “Hayatta en önemli sermaye zeka, dikkat, namus ve metotlu çalışmayı bilmektir.” sözleriyle de genç öğrencilere önemli bir uyarıda ve hatırlatmada bulundu.
“2001 krizinde kızım israf olacak diye çikolata aldırmıyordu.”
İş Bankası ve Şişe Cam’da yaklaşık 50 bin kişinin çalıştığını, bünyelerinde 80 civarında şirket bulunduğunu ve özellikle cam alanında 8-9 ülkede üretimleri olduğunu belirten Ersin Özince, öğrencilerden gelen sorular üzerine; 2001 krizine, Türkiye-IMF ilişkilerine, kamu ve özel sektöre ait pek çok şirketin günümüzde yabancı ülkelere satışına da değindi. Bütün problemlerin ülkelerin gelir gider dengesini kuramamalarından kaynaklandığını söyleyen Özince, öğrencileri bu konuda şu sözlerle uyardı: “Buna çok dikkat ediniz. Çünkü bu konuda en büyük riske girmiş nesil sizsiniz. Sizler öyle bir sıkıntılı dönemde dünyaya geldiniz ki… 2001 krizinde sizden 7-8 yaş büyük olan kızım, çikolata aldırmıyordu, kriz var memlekette, israf olacak diye.” Öte yandan Uluslararası Para Fonu IMF’i bir hastanın yoğun bakım tedavi sürecine benzeten Ersin Özince “IMF, bir ekonomiye yardım ettiğinde aynı yoğun bakımdaki hasta gibi ona bir çok şeyi yasak ediyor. Deyim yerindeyse diyor ki; sigara içmeyeceksin, içki içmeyeceksin, iyileşene kadar efendi gibi yatacaksın burada, sana ne tedavi uyguluyorsak onlara dikkat edeceksin. Yani ne diyor: Lüzumsuz harcama yok diyor. Biz şu anda hala IMF’e hesap veriyor olsaydık, 3. köprü olamazdı. Olimpiyat adaylığı olamazdı.” dedi.
“Metotlu çalışan insan kimseye mahcup olmaz.”
Ekonomik bağımsızlık olmadan, gerçek bir bağımsızlıktan söz edilemeyeceğine vurgu yapan Ersin Özince, Türkiye’de bugüne kadar üretim adına gerçekleştirilen tüm çalışmaların Cumhuriyet dönemiyle hayata geçtiğini belirtti ancak bugün globalizasyonun da etkileriyle Türkiye’nin üreten ülkeden, tüketen ülke konumuna geldiğini belirtti. Bugün perakende satış zincirlerinden, sinema sektörüne kadar pek çok şirketin yabancı sermayeye satıldığını belirten Ersin Özince, amacın buralardaki katma değeri elde etmek olduğunu söyleyerek “Siz değil katma değer sağlayacak, ülkenize gelir getirecek şeyleri, kendi pazarınızın pazarlama organizasyonlarını satma evresine gelmişseniz bu hiç anlamlı bir şey değildir.” sözleriyle konunun önemine dikkat çekti. Ülkenin üretim güçlerinin yanı sıra dağıtım güçlerinin satılması karşısında vatandaşların da “Peki üretim ne olacak? Biz ne olacağız? Biz yarın nerede iş bulacağız? Bizim ülkemiz neleri satıp da gelirini getirecek ki, bizim refahımız da yükselsin?” sorularını sormaya hakkı olduğunu söyledi.
Ersin Özince yaklaşık iki saat süren konuşmasını “Metotlu çalışan çağdaş insan, ne kendine, ne bulunduğu kuruma, ne ailesine, ne de içinde bulunduğu topluma mahcup olmaz.” sözleriyle tamamladı.
Türkiye İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince’den öğrencilere tavsiyeler:
- Çağdaş bir insan olabilmek için mutlaka iyi bir bilgi dağarcığına, iyi bir entelektüel birikime sahip olun.
- Birden fazla lisan öğrenin.
- İyi bir kültürel birikime sahip olun.
- Çağı, yakından takip edin.
- Siyaseti, ekonomiyi yakından takip edin. Gazetelerin ekonomi sayfalarına mutlaka göz atın, manşetlerine bakın.
- Finansal okuryazar olmanın önemini unutmayın. Bir terazi gibi giderinizle, geliriniz arasında denge olması gerektiğini hep hatırlayın. Hatta birazcık, zor zamanlar için para biriktirebilirseniz karınca gibi, ağustos böceğinin durumuna düşmezsiniz.