HABERLER
HABERLER
12. Eyüboğlu Veli Sempozyumu
20 Kasım 2012 Salı
Psikiyatrist-Psikanalist Dr. İbrahim Bilgen sempozyumdaki açış konuşmasında, “Zemin etüdü yapmadan bina inşa etmekle, çocuğun öğrenme stilini bilmeden eğitim vermek aynı şeydir.”
Eyüboğlu Eğitim Kurumları Veli Sempozyumu geçtiğimiz hafta sonu Çamlıca Kampüsünde düzenlendi. Psikiyatrist-Psikanalist Dr. İbrahim Bilgen, sempozyumun açış konuşmasında öğrenmeyi olumsuz etkileyen en önemli faktörler arasında yer alan dikkat eksikliği ve hiperaktivite konusuna değindi. Sempozyum kapsamında gerçekleştirilen 18 farklı sunumda ise; çocuklardaki kabul edilemez davranışlardan ergenlikte ruhsal değişime, ergenlik döneminde ailelere düşen görevlerden çocuklarda disipline, çalışan anne-çocuk ilişkisinden günümüz çocuklarıyla sağlıklı iletişim kurmanın yollarına birçok önemli konu ele alındı.
“Hiperaktivite ve dikkat eksikliği tedavileri arttığında; trafik kazalarının, cinayetlerin, boşanmaların azalacağına inanıyorum.”
Dr. İbrahim Bilgen konuşmasında günümüzde eğitimi olumsuz yönde etkileyen en önemli rahatsızlıklardan hiperaktivite ve dikkat eksikliği konusuna değindi. Dikkat eksikliğinin zekâ geriliği anlamına gelmediğinin altını çizen Dr. İbrahim Bilgen bu durumun yüzde 50 oranında genetik faktörlere, yüzde 50 oranında da çevresel etkenlere bağlı olduğunu ifade etti. Dr. Bilgen, hiperaktivite ve dikkat eksikliğinin en önemli belirtilerini ise; çaba isteyen işlerden kaçmak, sık sık eşya kaybetmek, unutkanlık, dağınıklık, planlamada sorun yaşamak olarak sıraladı. İbrahim Bilgen, dikkat eksikliği yaşayan çocukların yazılarının genellikle kötü olduğunu, günlük yaşamda dalgın ve sakar bir görüntü sergilediklerini de sözlerine ekledi. Rahatsızlığın tedavisinde ilacın tek başına çözüm olmadığını vurgulayan Bilgen, ilaç tedavisinin mutlaka terapi ile desteklenmesi gerektiğinin altını çizerek “Hiperaktivite ve dikkat eksikliği tedavileri arttığında; trafik kazalarının, cinayetlerin, boşanmaların azalacağına inanıyorum.” dedi.
Dr. Bilgen 1,5 saat süren konuşmasında korkular, ödül-ceza ve öğrenme stilleri konularına da değindi. Doğumun başlı başına bir travma olduğunu, korkuların sonradan öğrenildiğini ifade eden İbrahim Bilgen, çocuk eğitiminde önemli bir yer tutan ödül-ceza uygulamasına ilişkin görüşlerini ise şu sözlerle aktardı: “Pozitif uyaranın verdiği hazzı bırakmak kolay değildir. Basit bir kural: Ödüllendirilen şey devam eder, cezalandırılan davranış biter."
“Ben senin yaşındayken…”
Bir ergenle konuşurken cümleye sakın böyle başlamayın!
“Ergenlikte Ruhsal Değişim” başlıklı sunum, sempozyumun ilgi çeken konuları arasında yer aldı. Eyüboğlu Eğitim Kurumları Rehberlik ve Psikolojik Danışmanı Öykü Yavuzer sunumunda ergenlerin bu dönemde yaşadığı değişimleri ailelerle paylaştı. Yavuzer, bu süreçteki değişimlerin ergeni hazırlıksız yakaladığını, sürecin biyolojik değişimler ile başlayıp sosyal olgunlaşmayla son bulduğunu belirtti. Öykü Yavuzer ayrıca bu dönemde anne babaların “Ben senin yaşındayken…” sözleriyle başlayan cümleler kurmaktan özenle kaçınmaları gerektiğini ifade etti. Yavuzer, ergenlik döneminin sihirli cümlelerini ise şöyle sıraladı:
- Seninle gurur duyuyorum.
- Seni dinlemeye hazırım.
- Seni anlamak istiyorum.
- Sana güveniyorum.
- Seni seviyorum.
Disiplin, ailelerin en çok zorlandığı konu…Sempozyumda ele alınan bir diğer konu da “Disiplin” oldu. “Disiplin” konusunun çocuk eğitiminde ailelerin en zorlandığı konuların başında geldiğini belirten Eyüboğlu Eğitim Kurumları Psikolojik Danışmanı Duygu Hayırlıoğlu, disiplinin bir ceza değil, çocuğun kendisi ve çevresiyle uyumlu yaşamaya hazırlanma süreci olduğunu belirtti. Duygu Hayırlıoğlu her velinin çocuğuna özel, aile yapısına uygun disiplin yolu keşfetmesi gerektiğini söyledi ve sınırların belirlenmesi konusunda velilere şu önerilerde bulundu:
- Sınırları koyarken aile yapınızı göz ardı etmeyin.
- Net ve anlaşılır olun.
- Çocuğunuzla göz teması kurun.
- Çocuğunuza fikir danışın.
- Kuralların nedenlerini açıklayın.
- Aile toplantıları yapın.
- Kesin, kararlı ve sakin olun.
Eyüboğlu Veli Sempozyumunda veliler, 3 paralel oturumda gerçekleştirilen 18 farklı sunumu izleme olanağı buldu.